Bir Kadını Tokatlamak

Dün akşam yaşandı hepsi, bir kadını tokatladım, yanaklarından. Yapıştırdım tokadı iyice, itme gücünü kesmedim, tokat sonuna kadar gitti, yanağı temelinden sarsıncaya kadar. Öyle bi yanak dalgası oldu ki, iki üç salınımdan sonrasında her iki yanak titreşimleri eşitlendi ve ortaya büyük bir dalga oluştu, yanak dalgası; kadının her iki yanağı birbirine çarpıyordu, şakladıktan sonra ayrılıyordu ve tekrar en uzak noktalara gidiyordu, tekrar şaklıyordu ve tekrar ayrılıyordu, şaklıyordu, şaklıyordu, şaklıyordu.

Daha önce hep üzerine otururlarken görmüştüm kadınları, sadece üzerine oturuyorlardı yanaklarının ve dengelerini sağlıyorlardı yanakları ile. Bi de tam arkalarında yürürken görüyordum yanaklarını ve inceleyebiliyordum. Meslek gereği, detayları da bilebiliyorudum, ne kusurları vardı diye bilebiliyordum, hangisinin yanağının ideal olduğunu seçebiliyor ve bazen arkalarında öylece yürürken tahmini Q açılarını hesaplayabiliyordum ve değerlendirebiliyordum o yanakların o kalçayı hak edip etmediğini.

İlk defa getirdi biri yüzümün ortasına kadar, burnumun dibinde uzun bir yanak orta çizgisi vardı ve ilk defa yanak kokusu alıyordum. Detaylar çok netti, vücudum öyle hareketlendi ve ısındı ki, alıkoyamıyordum kendimi, yanaklar öylece dibimde dururken, ne yapacağımı bilemiyordum, ellerime bakıyordum ve yanaklara bakıyordum. Sıkıyordum yanakları,  makas alıyordum daha önceden, öpmüşlüğüm de var sayısız kere, çok farklı yanaklar öptüm hatta, kadın yanağı da erkek yanağı da öpümüştüm, çocuk yanağı da yaşlı yanağı da öpmüştüm. Ama tokatlamak? Daha önce hiç yapmamıştım. Öylece ellerime baktım ve içimden tarif edilmez bir şiddet isteği doğdu.

Göğüs kafesimin üstünde koca iki yanak öylece yayılmıştı ve içimde tarif edilmez bir şekilde şiddet uygulama isteği vardı. Göğsüm kafes olma dışında,  ilk defa oturak görevi görüyordu. Göğüs kıllarım, yanak kıllarıyla birleşiyor ve karışıyordu. Kontrol mekanizmaları en üst denetimi yapmaya çalışıyorlardı. Dürtüsel bir şey ile, ancak kadın ve erkek arasında olabilecek bir dürtü ile, sol elimi kaldırdım ve kadının sağ yanağına şiddetli bir tokat indirdim. Tokatladım ve bir daha olsa, yine tokatlarım.

"Yaw hele kadına el kaldırılır?" Diyenlerin aksine, evet, kaldırılır, en güzel kadına el kalkar, başka şeyler de kalkar kadına karşı ama en güzel el kalkar. Kadın yapısı gereği erkek organlarını sertleştirmeye ve kaldırmaya odaklı bir organizma, el olsun, penis olsun, testis olsun. Bu yüzden tokatı da kadın kaldırtmış oluyor aslında. Çok yakışıyor tokat kadınlara, tokat sonrası kızarıklık yakışıyor kadınlara. Kadına vücudunun kızarması ve morarması yakışıyor. Tokat izi olan "kadın yanakları" tahrik ediyor, morartılmış yanaklar tahrik ediyor. Kadın da tahrik ettiğinin farkında, tokatlatmak istiyor kendini, istediği muameleyi görmek istiyor.

Ha, "Ben kadınlara tokat atmam, ama sikerim." diyorsanız, onu bilemem. Sikiyorsan, tokat da atabilirsin. Benim tokat attığımı sen sikebilirsin mesela, ama senin siktiğine ben tokat atamıyor muyum? İlginç bir sistem. Hangisi daha kötü, bilemedim, kafam karıştı. Israrla "Kadına el kalkmaz!" demeye devam edecekseniz, o penislerinizi indirin ohalde. Lütfen.

(Merak edenler için detaylı anatomik ve fizyolojik bilgiler: Cinsel heyecan anında testislerden ve testis üstü bezlerden (kadınlarda  vajinadan ve vajina üstü bezlerden) spermin hormonu salgılanır (kadınlarda vajinin hormonu). Bu hormon penis boyunca uzanır ve kadının döl yatağına bırakılır. Olaya spermilizasyon denir (kadınlarda vajinilizasyon). Sperm oluşturan hücrelere spermatom, yumurta üreten hücrelere vajomatom denir. Kuşların aksine, kadınlarda cenin etrafında kabuğumsu koruyucu plak oluşmaz, cenin vajina suyu içinde yüzer haldedir. Bu yüzden kadınların yanakları daha etimsi* yumuşak kıvamdadır ve eril insanlar tavuklardan çok kadın yanağı tokatlamayı sever. Sperm yetmezliğine spermatogenezis ve yumurta yetmezliğine vajinatogenezis denir ama hiç biri spermin ve vajinin hormonlarının aktivitesini ve fonksiyonelliğini etkilemez.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mestûre Erdelanî -ya ku serê wê hejayî tacê ye-

Mirineke Kevin: Helebce